8 Tem 2019

Dünyanın en zengin ve güçlü ailesi Rothschild Hanedanlığı

Dünyanın en zengin ve güçlü ailesi Rothschild Hanedanlığı



Rothschild Hanedanlığı savaÅŸ ile ilgili görsel sonucuDünya kendi başına bırakılamayacak kadar değerli ve üzerinde oyunlar oynanacak kadar manipüleye edilmeye müsaittir, içinde bulunan biz sıradan insanlar ise bu büyük oyunun içinde birer oyuncudan başka bir şey değiliz. Oyun kurucular senaryoyu hazırlar, bizlerde bu senaryoya sadık kalırız ya da mecbur bırakılırız.
Bu büyük oyunun senaristleri ise doğrudan ya da dolaylı olarak hayatımıza müdahale de bulunan birkaç aileden ibaret, ancak bu videoda en etkili ve haklarında sayısız komplo teorisi kurulmuş olan bir aileden bahsedeceğiz, Rothshild ailesi.
Dünyayı yöneten aileler arasında neredeyse en çok bilinen aile olan Rothshildler. Bugün dünyada uluslararası paranın efendisi olarak tanınmış ve sayısız komplo teorisine konu olmuş bir hanedanlıktır.

Dünyada parayı yönetmesi ile bu kadar ünlenmiş başka bir aile bulunmuyor. Çünkü hem siyasi hem ticari olarak olağanüstü bir güç ile her yere hükmeden bu aile, sahip olduğu zenginlik ile baş döndürüyor, ancak bu aileyi, her yıl açıklanan dünyanın en zenginleri listesinde göremezsiniz. Çünkü aile kuralları gereği, servetin gizli kalması ve bölünmemesi temel şartlardandır. Peki, bu kadar parayı ve gücü nasıl elde ettiler, gelin şimdi Rothshild ailesini yakından inceleyelim. Konu çok uzun bu nedenle ileri araştırma kısmını açıklama kısmında bulabilirsiniz.
Rothschild Hanedanlığı ile ilgili görsel sonucu

Başlangıç
Ailenin hikayesi şöyle başlar, Mayer Amschel Rotschild, ailenin kurucusu olarak bilinir. Ayrıca Modern bankacılığın ve küresel ekonominin kurucularından kabul edilir. 18. Yüzyılda Frankfurt’da babası moses amschel bauer, bir kuyumcu, aynı zamanda bir tefecidir. Dükkânın kapısında ise kırmızı renkte altıgen bir kalkan bulunuyordu, bir zaman sonra Mayer Rothshild, babasının işini devralınca bauer olan soyismini Almancada kırmızı şilt anlamı taşıyan rothschlid olarak değiştirdi, aslında bu simge o dönemde devrimci dünya hareketinin bir simgesiydi. Günümüzde amblemlerinde yer alan oklar 5 erkek çocuğu temsil etmektedir.
Bir çok yazar, Mayer Rothschild’i , zaman zaman soylu müşterilerine birkaç madeni para satan ve ailesiyle birlikte dükkanının üzerinde yaşayan fakir bir adam olarak tarif ederler. Aksine, Mayer büyük miktarda altını, değerli madeni parayı ve mücevheri evindeki gizli yerlere saklayan biriydi.
illuminati’nin ve Yeni Dünya Düzeni Gizli İttifakı’nın doğuşu.
1773 yılında dönemin en zengin ve devrimci ideolojisine sahip 12 iş adamını kuyumcu dükkanına davet eder ve birlikte dünyayı nasıl yöneteceklerinin planını yaparlar, daha sonraları bu yeni dünya düzeni olarak anılacak projeninde başlangıcıdır. Bu kapsamda alınan kararlar sonucu servetlerini manüpile etmek amacıyla piyasadan çekerek dünya milletlerini iflasa sürükleme anlaşması yaparlar. Böylece finansal olarak boyun eğdirecek ve dilediklerini yaptıracak duruma geleceklerdi.
Hatta yarattıkları krizler ve borsa piyasasında yaptıkları spekülasyonlarla hemen hemen her 10 yılda bir özellikle Avrupa’da ekonomik krizler yaratarak insanların parasını elinden alma konusunda kalıcı bir strateji geliştirmişlerdir. Nitekim ülkemizde büyüklerimizden duyduğumuz “bu ülkede her 10 yılda bir kriz olur” şeklindeki inanış tesadüf değil planlı oynanan bir oyunun sonucudur.
Daha sonraları almanyanın hesse bölgesinin hükümdarı olan prens wilhem ile bir yakınlık kurdu, Hatta değerli eski para koleksiyonunu hediye ederek prens wilhem ile ilişkilerini bir üst aşamaya taşımıştı öyle ki hükümdarın adına borç para alıp verecek kadar prestij sahibi olmuştu.
Prens wilhem kendi askerlerini eğiterek başka ülkelere kiralayan soğukkanlı biriydi, mayer Rothshild ise ölen her hesseli asker için komisyon alarak adeta prens wilhem in acentesi gibi çalışıyordu, oğulları ise asker kiralayan ülkelerden kan parasını tahsil etmekle görevliydi.

illuminati’nin ve Yeni Dünya Düzeni Gizli İttifakı’nın doğuşu.
1773 yılında dönemin en zengin ve devrimci ideolojisine sahip 12 iş adamını kuyumcu dükkanına davet eder ve birlikte dünyayı nasıl yöneteceklerinin planını yaparlar, daha sonraları bu yeni dünya düzeni olarak anılacak projeninde başlangıcıdır. Bu kapsamda alınan kararlar sonucu servetlerini manüpile etmek amacıyla piyasadan çekerek dünya milletlerini iflasa sürükleme anlaşması yaparlar. Böylece finansal olarak boyun eğdirecek ve dilediklerini yaptıracak duruma geleceklerdi.
Hatta yarattıkları krizler ve borsa piyasasında yaptıkları spekülasyonlarla hemen hemen her 10 yılda bir özellikle Avrupa’da ekonomik krizler yaratarak insanların parasını elinden alma konusunda kalıcı bir strateji geliştirmişlerdir. Nitekim ülkemizde büyüklerimizden duyduğumuz “bu ülkede her 10 yılda bir kriz olur” şeklindeki inanış tesadüf değil planlı oynanan bir oyunun sonucudur.
Daha sonraları almanyanın hesse bölgesinin hükümdarı olan prens wilhem ile bir yakınlık kurdu, Hatta değerli eski para koleksiyonunu hediye ederek prens wilhem ile ilişkilerini bir üst aşamaya taşımıştı öyle ki hükümdarın adına borç para alıp verecek kadar prestij sahibi olmuştu.
Prens wilhem kendi askerlerini eğiterek başka ülkelere kiralayan soğukkanlı biriydi, mayer Rothshild ise ölen her hesseli asker için komisyon alarak adeta prens wilhem in acentesi gibi çalışıyordu, oğulları ise asker kiralayan ülkelerden kan parasını tahsil etmekle görevliydi.
Savaşlar
Savaşlar Rothshild ailesine iyi paralar kazandırdığından, politik ilişkileri sayesinde ülkeler arası savaşları provoke ediyordu. Hatta savaşan her iki ülkeye aynı anda yüksek faizli finansal destek sağlamaktan çekinmiyordu.
19. Yüzyılda savaşların yoğun olarak yaşandığı dönemde birçok savaşan ülkeye parasal destek sağlayarak altın çağını yaşıyordu. Zaten, Dünyaca üne kavuştuğu tarih bu döneme rastlıyordu. Savaşan her iki tarafa da vermiş olduğu faizli borçlarla servetlerini kısa zamanda katlamanın yanısıra Avrupa saraylarında söz sahibi oldular.
Bu savaşlardan en önemlisi 1815 yılında olan İngiltere Fransa savaşıdır. Savaşı finanse etmek için ingiletereye 35 ton altını borç olarak verir, ancak ingilizler bu parayı ödeyemeyince, borç karşılığında ingiliz merkez bankası ve sterlin basma yetkisi rotshchild ailesine geçer. Savaş sırasında ailenin kurguladığı bu şeytani plan sayesinde 85 yıl boyunca ingiliz parasının kontrolü bu ailede kalır. Çünkü savaş sırasında fransızların savaşı kazandığı yönündeki asparagas haberler sayesinde halkı manüpile ederek borsada panik havası oluşturdular böylece herkes elindeki hisseleri en düşük fiyattan sattılar tabiki alan kişiler bu aileden başkası değildi, böylece bu alanda söz sahibi olmayı başardılar.
Savaşlar ve kan onların çok hoşuna gitmişti, çünkü korkunç bir kazanç elde ediyorlardı ve durmadılar. Böylece İngiltere ile Amerika kıtasındaki koloni savaşlarında da yine hayati hamleler yapan aile, ingiliz devletinden habersiz olarak grupları silahlandırdı.
Bunun karşılığında gruplardan istediği şey ise: kurulacak Amerikan devletinin resmi para birimi olan Amerikan dolarını kendileri basacaktı. İngiltereye karşı çaresiz olduğunu düşünen Washington da bu teklifi kabul etmek zorunda kaldı. Savaş sonunda kazanan Amerika olunca Rothschildler de dolar basma yetkisine sahip oldu. Aile artık dünyada daha fazla söz sahibiydi.
1960 yılında abd nin başına gelen ilk katolik başkan olan kennedy, yahudilere karşı mesafeli olarak biliniyordu, bu nedenle amerikadaki israil lobisi bu durumdan rahatsızdı,  israilin atom bombası ve nükleer başlıklı füzeler üreten bir tesis kurması ise gerginliği daha da arttırdı.
Daha sonra israil devleti üzerinde kurduğu baskı ille tesisi kapattı, ardından 1963 yılında çıkardığı bir kanunla amerikan doları basma yetkisini, arkasında rothschlidler olduğu bilinen federal deserve bank’tan alıp yeni yetkiyi amerikan merkez bankasına verdi. Kennedy yaptığı bu hamle ile rothschild ailesini ve yahudi lobisini can evinden vurdu, bu olaydan neredeyse 6 ay sonra başkan kennedy 22 kasım 1963 yılında dallas eyaletinde halkını selamladığı sırada bir keskin nişancı tarafından suikast sonucu öldürüldü. Cinayet, delillerin karartılması ile birlikte faili meçhul olarak kayıtlara geçti, cinayetten kısa bir süre sonra kennedy nin kapattığı israile ait nükleer tesis yeniden açıldı ve dolar basma yetkisi ile ilgili çıkarılan kanun iptal edildi. Aslında bu olaylar Kennedy suikastının failleri hakkında ipucu niteliğinde. Ve ilginçtir ki, ABD’de başkan Kennedy’den sonra Yahudi lobisi ile bu denli fikir ayrılığına sahip başka bir başkan da seçilmedi.
Servetin ilk kaynağı
Napolyon, güçlü ordusuyla avrupaya doğru gelmeye başlayınca, hesse hükümdarı prens wilhem 3 milyon doları hesseli kiralık askerlere ödemesi için Mayer Rotshcild’e bırakır ve Danimarka’ya kaçar işte burada Mayer Rothschild için bir dönüm noktası yaşanır, iddiaya göre bu paraları askerlere vermek yerine kendisi için kullanır ve bu parayla borsada büyük paralar kazanır.

Ä°lgili resim
Elindeki yeni ve büyük servetiyle Mayer Rothschild, 5 erkek çocuğunu  o dönemde avrupanın merkezi olan Londra, Paris, Frankfurt, Napoli ve Viyana’ya göndermiştir. Böylece kritik alanlarda neredeyse tüm Avrupa’nın olaylarını kontrol ediyor ve oğulları ile irtibat kuruyordu.
İngiltere de  çiftçilere yüksek faizli banka kredileri vererek tarihteki ilk sistemli bankacılık faaliyetlerine de imza attılar.
Aile yalnızca Bankacılık alanında değil farklı sektörlerde de söz sahibi olmuştur. Örneğin Avrupa topraklarında ticaret yapmak isteyenler onların kurmuş olduğu demiryolu şirketleri aracılığı ile ithalat ve ihracat yapıyordu.
Lojistik konusunda da önemli bir konumda bulunuyorlardı ve Avrupanın ticari trafiğini de yönetir hale gelmişti. Elbette bununla kalmayacaklardı. Özellikle elmas ve diğer madenlerin de ticaretini yaparken alkol sektörünün de en tepe isimleri olarak anılmaya başladılar.
Ayrıca İsrail devletinin kurulmasında önemli bir etkiye sahip olan aile zenginliği doruk noktaya ulaşınca arzı mevud topraklarında kurulacak devletin ilk adımlarını attı. Günümüz dünyasında ailenin en bilinen ismi olan Jacop Rothschild amcasının bu devletin kurulmasında attığı adımların önemine dikkat çekerken ingiltere başbakanı ve bakanları buna nasıl ikna ettiğini de anlatmaktadır.
Dönemin ingiliz dış işleri bakanı Artour Balfour tarafından yazılan mektupta ingiliz hükümeti tarafından Yahudilere orta doğuda bir vatan kurulacaktı. Vadettikleri topraklar Osmanlı Devletinin hükmü altındaydı. Ve zor durumda olan Osmanlının birçok borcunu da İngiliz merkez bankası vermişti. “böl ve fethet” stratejisinden hareketle savaşan ingiliz hükümeti savaşı kazanarak Filistin topraklarını himayesine aldı. Aslında savaştan önce İngiliz hükümeti Padişah ikinci Abdülhamit handan borçların silinmesi karşılığında bu toprakları istemişti fakat Abdülhamit Han bu isteği geri çevirmişti.
Tüm dünyada siyonizmin kurucusu olarak bilinen Theodor Herzl dönemin padişahı 2. Abdülhamit Hanla bu kirli pazarlık için görüşmek ister. Ancak Padişah bu teklifi reddederek Herzl’e Newlinski aracalığı ile şu mesajı iletir:
Eğer Sayın Herzl sizinle benimle olduğunuz kadar dostsa, ona bu konuda başka girişimde bulunmamasını telkin ediniz. Bir adımlık toprak bile satamam, zira bu topraklar bana değil, milletime aittir. Milletim bu imparatorluğu savaşarak ve kanıyla sulayarak kazandı. Bizden ancak kanla koparılabilir…  Yahudiler milyarlarını saklasınlar. İmparatorluk bölüşüldüğünde Filistin’i bedavaya alabilirler. Ancak cesedimiz paylaşılabilir. Canlıyken parça koparılmasını kabul etmeyeceğim”
Herzl kendi anılarında bu mesajı paylaşarak şu yorumu yapıyordu:
“Sultanın samimî ve yüce sözleri beni duygulandırdı ve sarstı. Bütün ümitlerimi söndürmesine rağmen ölümü ve parçalanmayı tahmin eden ama buna rağmen son nefesine kadar pasifçe de olsa mücadele etmeye kararlı kaderciliğinde trajik bir güzellik vardı…”
Savaş sonunda kendi himayesine geçen topraklara İngilizler kendi eliyle hazırladıkları pasaportlar ile Yahudileri ülkeye yerleştirdiler. 1948 yılında ingilizler İsrail topraklarından tamamen çekildiklerinde Jacob Rothshild olayın mimarı olarak her ne kadar Jame Waze ‘ı gösteriyor olsa da resmi yazışmalarda mektubun gelecek başkan Waze e değil de Lord Rothshild’e yazılmış olması olayın gerçek mimarını göstermektedir. Ünlü tarihçilerinde söylediğine göre Rothshild ailesi olmasaydı bir İsrail devleti de olmayacaktı.
Mayer rothschild ve vasiyeti
Mayer rothschild Ölmeden önce ailenin servetinin dışarıya dağılmaması ve gizli tutulması için bazı katı kurallar belirledi. Cinsiyetçi bir tavır ile aldığı kararlarda mecbur kalmadıkça, aile servetinin yönetimi, ailedeki en büyük erkek tarafından sağlanacaktı. Ve sahip olunan servetin değeri her zaman gizli tutulacaktı. Bu nedenle hiçbir zaman en zenginler listesinde isimlerini göremezsiniz.
Ayrıca ailedeki kadınlar, aile dışı bir evlilik yaptıkları takdirde servetten men edileceklerdi. Yani evlilikler aile içinde yapılacaktı. Zaten rothschild ailesinde kuzen evlilikleri bu yüzden çok yaygın görülür. Hatta yahudi inancında da ensest ilişki haram sayılmasına rağmen mayer rohtschild’in bir kız torununun öz amcası ile evlendiği bilinir.
Günümüzde ailenin başında, 4. Baron,  Jacob Rothschild bulunmaktadır ve kendisinden sonra gelecek isim ise oğlu 5. Baron Nathaniel Philip Rothschild olacak.
Rosthchield ailesinin serveti
Bu gün dünya genelinde sayısız şirket ve banka rothschild ya da bunlara bağlı kişilerce yönetiliyor. Hatta dünya üzerinde rothschild ile bağlantısı olmayan bir banka olmadığıda iddialar arasındadır. Film şirketleri, gazeteler, televizyon kuruluşları, basım evleri, finans kuruluşları ve daha sayamayacağımız pek çok şirket  ya rotshchild ailesin elinde ya da emri altında.
Şu anki servetlerinin ne kadar olduğu bilinmiyor çünkü ailenin kuralları gereği bu bilgi çok gizli ancak iddialara göre ve yaygın olan kanıya göre tüm dünyanın servetinin yarısı olduğu yönündedir.
Ailenin Avusturya ayağının beş nesli 1816 yılında Habsburg İmparatoru II. Francis tarafından miras sistemiyle geçen baronluk verilmesiyle Avusturya soylusu ilan edilmiştir. Ailenin İngiliz ayağı ise Kraliçe Victoria‘nın izniyle Avusturya’da sahip oldukları Baron unvanını İngiltere’de de kullanma olanağına kavuşmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder